Makroekonomik Haberler

24.08.2011

Bu ayki olağan toplantısında Para Politikası Kurulu (PPK) bizim ve piyasa katılımcılarının çoğunluğunun öngördüğü şekilde beklemede kalmayı tercih etti. Aybaşındaki olağanüstü toplantı ile %5,75 düzeyine çekilen 1-haftalık repo ihalesi oranı PPK tarafından aynı düzeyde muhafaza edilirken, aynı toplantıda MB'nın gecelik vadedeki borç alma oranının %5'e yükseltilmesi sonucunda 4 puana daraltılan kısa vadeli faiz koridorunda da bir değişikliğe gidilmedi. Son olarak piyasa katılımcılarının önemli bir kısmının beklediği ancak bizim gerçekleşmesini öngörmediğimiz döviz tevdiat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranlarında da ek bir indirime gidilmedi.

PPK duyurusunun beklediğimiz şekilde önümüzdeki ay ek bir politika faizi indirimi için açık kapı bırakmasının bono faizlerinin düşük seviyelerini korumasına yardımcı olacağını, ancak TL'nin son dönemde yaşadığı kayıpları geri almasına mani teşkil edebileceğini düşünüyoruz. PPK'nın hali hazırda negatif olan reel politika faizini daha da düşürmeden önce bekle-gör politikası izleyerek gelişmiş ülke merkez bankalarının artan küresel resesyon korkuları karşısında alacağı pozisyonu beklemesinin mevcut koşullarda doğru bir tutum olduğu fikrindeyiz. Ek olarak PPK'nın uzunca bir aradan sonra enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumu konusunda bir mesaj veriyor oluşunun, bu uyumun ciddi şekilde sorgulandığı bir dönemde kayda değer bir değişiklik olduğu fikrindeyiz. Son olarak PPK'nın muhafaza ettiği gevşeme eğilimine olan ihtiyacın veri akışı ile teyit edilmesinin gerekliliğine inanıyoruz.

Yukarı