TÜİK verilerine göre toplam sanayi üretimi Mayıs'ta %8 ile beklentilerin hafif üzerinde artarken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre %0.3 azaldı. Rakamlar ikinci çeyrek ortalama büyüme temposunun şu ana kadar %8,4 seviyesinde devam ettiğine işaret ediyor. Detaylar her üç ana kategoride büyüme hızının gerilemekte olduğuna işaret ederken, en önemli ağırla sahip olan imalat sanayinde büyüme temposunda yaşanan kaybın yarım puanla sınırlı olduğunu ve artış oranının %8,7 düzeyinde bulunduğunu ortaya koyuyor. Açıklanan verinin, ekonomik aktivitede yaşanan aşağı yönlü hareketin yavaş ilerlediğine ve kısa vadeli olacağına işaret ettiğini düşünüyoruz. Eğer kapasite kullanımı, PMI endeksi ve geçici ihracat rakamları gibi öncü göstergeleri doğru okuyorsak, sanayi üretimi verisindeki yavaşlama eğiliminin terse dönme olasılığının ufukta görünmeye başladığı düşüncesindeyiz. Ancak, MB'nın son açıklamaları ile yetinebileceğinin sinyallerini verdiği bu kısıtlı yavaşlamanın, finansal istikrara yönelik riskleri ortadan kaldırabileceğine inanmıyoruz.
Hazine ayı nakit dengesi geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki 10,3 milyar Liralık açığa göre %101,9 düşüş kaydetti ve 0,2 milyar Lira fazla verdi. 3 ay üst üste gerçekleşen nakit fazlası yılbaşından bu yana kaydedilen açığı 2,3 milyar Lira seviyesinde sınırlayarak 1Y10'a göre %88,5 azalmasını sağladı. Detaylara baktığımızda nakit bazlı faiz dışı fazlanın, geçtiğimiz yıl kaydedilen 6,6 milyar Liralık açığa karşın 1,2 milyar Lira olarak gerçekleştiğini, diğer taraftan gelirlerin yıllık bazda %69,5 yükseldiğini harcamaların ise %3,8 azaldığını görüyoruz. Nakit bütçe gelişmelerinin mali performansın hedeflenenden daha iyi gerçekleşeceği ve bütçe açığının milli gelirin %2 sinin altında kalabileceğine dair görüşümüzü teyit ettiğini düşünüyor, ancak mevcut dış denge problemleri için daha da sıkı bir mali duruşun gerekli olduğuna inanıyoruz
