Makroekonomik Gelişmeler

17.04.2013

Para Politikası Kurulu (PPK) bugün aldığı kararla politika faizinde 50 baz puan ile beklentilerin ötesinde bir indirime gitti. 1-haftalık repo ihalesi oranında 2013 yılında yapılan ilk indirim ile %5 seviyesine gelinirken, Merkez Bankası'ndan (MB) gelen ölçülü adım mesajı ile oluşan 25 baz puanlık beklenti de aşılmış oldu. Koridorun alt mı yoksa üst sınırında mı indirim yapılacağı konusunda karışık beklentiler bulunurken, bugünkü karar ile politika koridorunun kendisi paralel şekilde 50 baz puan aşağıya kaydırıldı ve MB'nın gecelik vadede borç verme ve borç alma oranları %7 ve %4 olarak belirlendi. Bu adımların ne politika koridorunu daralttığını (halen 300 baz puan genişliğinde) ne de politika faizi etrafında daha simetrik hale getirdiğini söylemek mümkün. Zorunlu karşılık (ZK) yerine 0.2 puanlık rezerv opsiyon katsayısı (ROK) artışına giden PPK piyasa katılımcılarının kabaca yarısının seçilen makro ihtiyati tedbir yönünde beklentisini karşıladı, ancak tahminleri aşan büyüklükte bir adım atmış oldu.

Tüm kısa dönemli faiz oranlarında beklentileri aşan indirimlerin ilk piyasa etkisinin olumlu olmasını, sonrasında yönü ise Banka'nın likidite miktarı ile ilgili hamlelerinin belirlemesini öngörüyoruz. Döviz ROK'lardaki artış ağırlıklı ortalamayı 1,78 düzeyine yükseltirken, bankacılık sistemi için karşılanması çok da zor olmayan 1,4 milyar dolarlık bir ek yük yaratıyor. Altın ROK'lar için adım atılmamasını ise son dönemdeki fiyat oynaklığı ile ilişkilendirmek mümkün. Önümüzdeki dönemde bu adımların kredi büyüme hızına anlamlı bir kısıtlayıcı etki yapmasını beklemezken, faiz indirimlerinin ise kredi faizlerini aşağı çekerek büyüme temposunu daha da yükseltmesini ihtimal dâhilinde görüyoruz. Bu senaryonun gerçekleşmemesi için şu aşamada tek koşul MB'nın likidite koşullarını uzunca süre sıkı tutması olarak gözükse de, son bir aydaki tecrübeler uygulamaların ömrünün sermaye akımlarındaki yön değişimlerine bağlı olduğunu göstermekte.

Yukarı