Makro Ekonomi - Haftalık Beklenti

22.07.2011

Para Politikası Kurulu (PPK) Temmuz ayı toplantısının sonucunda tahmin edildiği şekilde beklemede kalmayı tercih etti. Piyasa katılımcılarının hem fikir olduğu şekilde politika faizi oranı art arda altıncı toplantıda %6,25 olarak muhafaza edilirken Merkez Bankası'nın (MB) gecelik vadede gerçekleştirdiği işlemlerde geçerli olan faiz oranlarında da bir değişikliğe gidilmedi. Sırası ile %1,5 ve %9 seviyelerinde bulunan gecelik borçlanma ve borç verme oranları Banka'nın politika aracı olarak belirttiği
kısa vadeli faiz koridorunun 7,5 puan genişliğinde kaldığını gösteriyor. PPK'nın sıkılaştırma eğilimini terk etmiş ve bu yöndeki ifadeyi metinden çıkarmış olması ise bizi şaşırtmayan bir gelişme. BDDK tarafından atılan son adımların borçlanma maliyetlerini yükseltmesinden ve yılın ilk yarısında bütçenin fazla vermesi ile sonuçlanan sıkı maliye politikasından tatmin olan PPK, iç ve dış talebin dengelenmekte olduğuna ve cari açıkta düzeltmenin son çeyrekte başlayacağına inanıyor. Ek olarak PPK'nın TL'nin daha fazla değer kaybı karşısında kısa vadeli faiz koridorunu daraltmayı ilk reaksiyon olarak planladığı görülüyor. Metinden çıkan son ve belki de en önemli mesaj ise PPK'nın küresel ekonomideki problemlerin büyüyerek Türkiye'yi durgunluğa itmesi durumunda eldeki tüm politika araçlarını parasal gevşemeyi sağlayacak şekilde kullanmayı düşündüğü. Kurul'un giderek daha güvercin bir tutuma kayıyor olmasının TL'deki zayıflığı kalıcı hale getirebileceğini düşünüyoruz. Koridorun şu anda piyasa oranları üzerinde herhangi bir belirleyiciliği bulunmayan ve %1,5 düzeyinde bulunan gecelik borçlanma faizinin artırılarak daraltılması ile bu eğilimin önüne geçilebileceğine inanmıyoruz. Birçok risk senaryosu içerisinden PPK'nın daha fazla parasal gevşeme
öngören alternatifi öne çıkarmasının önümüzdeki hafta yayımlanacak olan Enflasyon Raporu'nda gelecek güncellemelerin yönü hakkında net bir sinyal verdiği fikrindeyiz. Para politikası otoritesinin giderek daha güvercin bir pozisyona kayması sonucunda yılsonu büyüme cari açık ve enflasyon tahminlerimiz için yukarı yönlü risklerin arttığını görüyoruz.

Merkez Bankası'nın Temmuz ayı beklenti anketinde yılsonu, 12 aylık ve 24 aylık enflasyon beklentileri sırasıyla %7,33, %6,92 ve %6,31' e yükseldi. PPK, piyasa beklentilerine paralel olarak politika faizinde değişikliğe gitmedi, diğer taraftan anket sonuçları, MB'nin güvercin duruşunun önümüzdeki 6 ay boyunca beklenen parasal sıkılaştırma miktarının giderek azaldığına dikkat çekiyor. Anket katılımcıları, önümüzdeki 2 yıllık süreçte gerçekleşecek parasal sıkılaştırmanın 125 baz puan ile
sınırlı kalacağını düşünüyor. Büyüme tahminleri tarafında ise ekonomi politikası yapıcılarının iç talebi frenleme konusundaki isteksizliği doğrultusunda yukarı yönlü hareketin devam etmekte olduğunu görüyoruz. 2011 yılsonu büyüme tahmini %6,1'e ulaşırken 2012 yılında ise herhangi bir ciddi yavaşlama beklenmiyor. Anket katılımcılarının, beklenen büyüme oranının yukarı yönlü revize edilmesine bağlı
olarak cari açık tahminleri de 68,1 milyar Dolar'a yükseltmesi dikkat çekiyor. Döviz tarafında ise spot piyasalarda yaşanan keskin satışlar nedeniyle beklentiler 1,65 seviyelerine revize edildi. Ancak piyasa katılımcılarının Türk lirasının yılsonuna kadar dolar karşısında güçlenmesini ve bu gücünü 2012 yılı boyunca sürdürmesini beklediğini görüyoruz. Genel olarak, beklenti anketinin MB'nin aldığı güvercin tutumunun sonuçlarını yansıttığını görüyoruz. Ancak olası bir ekonomik yavaşlama durumunda MB'nın genişleyici para politikası uygulayabileceği sinyali vermiş olmasını dikkate alıyor ve piyasa beklentisinden ayrılarak Türk Lirasının Dolar karşısında güçsüz görünümünü sürdüreceğini düşünüyoruz.

Yukarı