2012 Ocak Ayı Enflasyonu

03.02.2012

Ocak ayı TÜFE enflasyonu %0,56 ile güncellediğimiz tahminimize paralel gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) duyurduğu veriler aylık gerçekleşmenin %0,46'lık piyasa beklentisini bir miktar aştığını ve yıllık TÜFE enflasyonunu %10,61 ile 38 aylık yeni bir zirveye taşıdığını söylüyor. 2011 sonundaki %10,45 düzeyi ile karşılaştırıldığında bu seviye 16 baz puanlık bir artışa denk geliyor. Üretici fiyatları cephesinde ise %0,71'lik piyasa beklentisi ve bizim %0,8'lik tahminimize kıyasla olumlu bir sürprizin %0,38'lik gerçekleşme ile kaydedildiğini görüyoruz. Temmuz ayından bu yana gerçekleşen en düşük aylık rakam yıllık ÜFE'yi 2,2 puan gerileterek %11,13 düzeyine çekmiş durumda. Böylece ard arda ikinci ayda da gerileyen ÜFE enflasyonu son beş ayın diplerinde.

%1,13 oranında gerçekleşen gıda enflasyonu İTO rakamlarının ortaya koyduğu tabloya göre bir miktar daha olumlu. Manşet rakama gıda enflasyonun katkısı sadece 29 baz puan ve ulaştırma kategorisi tarafından aşılmış durumda. Hesaplamalarımız işlenmemiş ve işlenmiş gıda gruplarının her ikisinde de aylık enflasyon artışının %1'in biraz üzerinde gerçekleştiğini bize söylüyor. Bu kalemlerden ilkinin İTO rakamlarının Çarşamba günü taze meyve-sebze fiyatlarında %5'i aşan aylık yükselişlere işaret etmesinin ardından güncellediğimiz tahminin önemli ölçüde altında kaldığını söylemeliyiz. Öyle görülüyor ki TÜİK tarafından enflasyon ölçüm yönteminde yapılan güncellemeler bu kategorideki oynaklığı azaltmaya bu ay itibariyle yardımcı olmuş. Öte taraftan tahminlerimizi sınırlı da olsa aşan yükselişler görülen konut, ev eşyası ve ulaştırma gruplarının toplam katkısı 67 baz puana ulaşıyor ve mevsimsel indirimlerin %7,88 oranında gerilettiği giyim fiyatlarının yaptığı 54 baz puanlık negatif katkıyı aşıyor. Konut grubundaki yükselişin kullanım suyu ücretlerindeki artışın tahminlerimizi aşmasına bağlı olduğunu gözlemlerken, ev eşyası ve ulaştırma grubunun ise gecikmeli geçişkenlik baskılarını yansıttığına şahit oluyoruz.

Çekirdek enflasyonun tekrar yönünü yukarı çevirmesi de bu gecikmeli etkiyi teyit ediyor. "I" endeksi aylık bazda %0,08 gerilemiş olsa da son 6 yılın Ocak aylarında görülen ortalama %0,54'lük düşüş ile kıyasladığımızda bu oran oldukça sınırlı. Böylece yatay bir seyir görmeyi umduğumuz yıllık çekirdek enflasyon da 0,3 puanlık bir artışı takiben %8,42 düzeyine tırmanıyor. Bunun gıda, enerji, alkol, tütün ürünleri ve altını dışlayan özel kapsamlı endeksin son dört buçuk yılda kaydettiği en yüksek yıllık artış oranı olduğunu da not edelim. Bu sıçramanın sepete karşı ortalamada %2,5 değer kazancı yaşadığı Ocak ayında gerçekleşmiş olması TL'nin güçlenmesinin birikmiş geçişkenlik baskılarını derhal bertaraf etmekte yeterli olmadığını ortaya koyuyor.

ÜFE rakamları ise üretici fiyatlarının kur gelişmelerine çok daha duyarlı olduğunu ve hızlı şekilde uyarlandığını bir kez daha hatırlatıyor. İmalat sanayi enflasyonunun sadece %0,11 artması ve aslında %2,98 artan rafineri çıkış fiyatları nedeni ile şişmiş olması bizce bu noktayı vurguluyor. Bu grubun altında yer alaln 22 sektöden 9 tanesinde fiyaların TL'nin değer kazancı parallelinde mutlak olarak gerilemiş olduğunu da belirtelim. Yıllık imalat sanayi enflasyonunun son 8 ayın dibi olan %12,08 seviyesine gerilemiş olmasının da işaret ettiği azalan maliyet yönlü baskılar nedeni ile ilerde desenflasyon süreci için iyi haber olduğu fikrindeyiz. Öte yandan ÜFE'yi beklentilerin altında tutan unsurun imalat sanayi fiyatlarından çok tarım grubu olduğuna inanıyoruz. Ağır kış koşullarının ürün kayıplarına yol açtığı haberlerini aldığımız Ocak ayı içinde tarım fiyatlarının sadece %0,97 artması ve grup için yıllık enflasyonu 2 puandan fazla düşürmesi bizce belirleyici olan unsur.

2012 yılı için %6,7'lik TÜFE öngörümüzü korumaya devam ediyoruz. Hatırlanacağı üzere Merkez Bankası (MB) hafta başında yayınladığı enflasyon raporu ile kendi tahminini %6,5 düzeyine çekmiş ve parasal şartları bir süre daha sıkı tutacağı ve TL'nin daha fazla değer kazancına sıcak bakacağı yönünde iki temel mesaj vermişti. Bugünkü enflasyon rakamlarının, özellikle de çekirdek enflasyonun eğiliminin, bu mesajları teyit eder nitelikte olduğu fikrindeyiz. Diğer bir deyişle enflasyon görünümünün parasal gevşeme için erken olduğunu ortaya koyduğunu ve TL'nin değer kazancının desenflasyon sürecine katkı yapabilmesi için kalıcı olması gerginin gözlendiğini düşünüyoruz. Bu sebeplerle MB'nın Şubat ayı Para Politikası Kurulu toplantısında beklemede kalacağına inanıyoruz.

Saygılarımızla,

Yatırım Finansman Menkul Değerler

 

Yukarı