Makro Ekonomik Haberler

06.06.2011

TÜFE'nin Mayıs ayında kaydettiği %2,42'lik artış, beklentilerin iki katını aşması ile piyasalar için olumsuz bir sürprize yol açtı. Ekim 2008'den bu yana en yüksek aylık rakam olan bu gerçekleşme %1,02'lik piyasa öngörüsünün ve bizim %1'lik tahminimizin oldukça üzerinde yer alırken yıllık TÜFE'de neden 2,9 puanlık artışla %7,17 seviyesine ulaşılmasına yol açtı. Bu seviyenin Merkez Bankası'nın (MB) yaptığı uyarılar paralelinde %5,5'lik resmi hedefin üzerinde olduğunu görmekle beraber, Banka tarafından yapılan uyarıların tonlamasının bu ölçekte bir artış için bir miktar zayıf kaldığını düşünüyoruz. ÜFE tarafında ise %1'lik ortalama piyasa tahmini ve %0,9'luk öngörümüzün oldukça altında kalan %0,15'lik artışın olumlu bir sürprize işaret ettiğini not edelim. Ancak geçen yıl Mayıs ayında üretici fiyatlarının gerilemiş olması yıllık ÜFE'de 1,4 puanlık yükselişle %9,63 düzeyine gelinmesine yol açmış durumda.

Mayıs ayı rakamlarının ardından yılsonu için %7,6 TÜFE öngörümüzü ve ilk faiz artışının Ağustos ayında gelebileceği yönündeki beklentimizi koruyoruz. Enflasyon tahminimiz için, TL'nin sepete karşı 1.94 düzeyindeki zayıf seyrinin geçişkenlik tehlikesini artırması sebebi ile risklerin yukarı yönde daha ağır bastığı fikrindeyiz. Öngörümüzde olası bir yukarı yönlü güncelleme için MB'nın bu noktadan sonra yapacağı para politikası tercihlerini takip edeceğiz. Fiyatlar üzerinde biriken baskıları ve daha önemlisi yükselen TÜFE'nin ileriye dönük beklentiler üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak için zorunlu karşılık artışlarının etkin bir politika aracı olacağına inanmıyoruz. MB'nın politika faizi artışlarını 4Ç11 ya da ötesine ertelemesi durumunda TÜFE tahminlerimiz için daha fazla yukarı yönlü risk oluşacağını öngörüyoruz.

Yukarı